Geçen hafta akşam saatlerinde kanaması olan bir gebe için hastaneye gittim.Hastanın otuzyedi haftalık gebeliği ve plasenta previaya bağlı (bebeğin eşinin rahim ağzında olması durumu ) aktif kanaması vardı,sezaryen ile doğu yaptırtılması gerekiyordu,hastanede anestezi uzmanı olmadığı için sevk etmeliydim.Adıyaman eğitim ve araştırma hastanesinde görevli kendisi ile aynı mesleği taşıdığımdan utanç duyduğum doktor, 18 defa aramama rağmen telefonlarıma cevap vermedi ,doğumhane,ameliyathane ,acil servis, cep telefonu her yeri aradım ama nöbetçi doktora ulaşmak mümkün değil ,telefonları ileriki günlerde lazım olur diye kayıt altına alarak, başka yerleri aramaya başladım,Gaziantep tıp fakültesi ile iki defa görüştüm zar zor tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır hesabından hatta biraz da yalvararak hastayı kabul ettirdim ve ambulansla gönderdim,ancak iş bittikten sonra hastanın yılda bir defa Türkiye'ye gelen Almancı eşi '' doktor bu kadar kibar konuşursan kimse dinlemez seni ,biraz dişli ol diye'' tavsiyede bulundu bana.Ağlamak ile gülmek arasındaki o tuhaf duygu bir daha belirdi bedenimde ,memleketimde yaşayan birçok kişinin çok iyi bildiği ama tarifi çook zor bir duygu işte yaşadık ve bitti...aynı zamanda hem ağlak bir o kadar da oynak olabiliyoruz ,bir gün de tutarlı oluruz herhalde ...
Genelde az konuşurum ,asabi olduğumu zannetmiyorum ,hatta hastalarımın '' iyi ama biraz soğuk ,az konuşuyo ...''dedikleri kulağıma geliyor,bunu değiştirmem pek mümkün değil ama son günlerde sesimin biraz daha yüksek frekansta çıktığını farkediyorum .Birkaç defa sinirlenip bağırdım,çoğunda haklıydım ama ,haklı olmak bağırmayı gerektirmiyor sanırım, bir durum hariç; bir gebeye ultrason yaptığım sırada paldır küldür birisi içeriye girdi,bir erkek sesi '' doktor benim karıma içeride ne yapıyor ,nerden bileyim!!!!!'' lafını duyunca artık yapacak birşey kalmadı kıyamet koptu ,terbiyesize haddini bildirmem gerekiyordu ,öyle de yaptım,diğer hasta ve hasta yakınları da öyle yapınca adam defolup gitti.
Son günlerde zor vakalarla uğraştım ,plasenta dekolmanı sebebiyle acil sezaryene almam gerek bir kadının ,gerçekten devlet kayıtlarında'' sınırda mental kapasite '' nedeniyle özürlü grubundan belediyede işe alınmış eşine ,durumun vahamiyetini anlatmaya çalıştım,normal doğum sonrası oluşan bir anal sfinkter yırtığını onarmaya çalıştım ,çalıştım da çalıştım...
Bu yorgunluğumu ve gerginliğimi ancak tabiat temizler diyerek baharın sesine kulak verdim.Çok değerli ebelerimizden Özgül Hanım ve eşi beni bahçelerine pikniğe davet ettiler,bir hafta önce de nar fidesi dikmeye gitmiştim bahçeye ,şu fani dünyada hiçbirşeyim yok bari bir dikili ağacım olsun diyerek dört adet nar fidesi dikmiştim.Hem dikitiğim nar'lara bakarım hem de bir pastoral çığlık atarak kendime gelirim diye koşarak gittim bahçeye...Çok güzel vakit geçirdik ama kahrolası Hasan bir pikniğe gidemez mi? Aldı beni bir kaşıntı ,tüm vucudum kabardı ,ürtiker oldum .Ya bir böcek ısırdı ya da oksijen çarptı beni ,4 gün boyunca
tüm vucudum kabardı ,avil ve prednol ile zor kendime geldim...
Bugün ben de görevimi yerine getirdim bugun,reyimi kullandım .Annem ,babam ve kardeşim de reylerini kullanmak için bizim köye gittiler ,bu da bizim köyden bir manzara ;
Ben de Türkiye gibiyim bir yanım bahar ,bir yanım kış,seçim sürecinden bahsetmedim canım istemedi , ama hep de onu düşünüyoruz ne olacak bu halimiz? umudumuz yarına ,özgür ve kardeşçe yaşayacağımız güzel günler hepimizin hakkıdır ! mutlu yarınlar.......