Ben de uzun bir süredir bavulda yaşıyordum.''Jinekolojik onkoloji cerrahisi'' üst ihtisası yapmak için taşradan çıktım yola,nedenler nedenleri kovaladı bir türlü ev tutamadım ve bana bağrını açan bir arkadaşımdan gidip geldim bir süre .Yeni evime taşındım ,ama alışkanlıktan mıdır yoksa tembellikten mi bir süre daha bavulda yaşadım.''Okumak cehaleti alır,eşeklik baki kalır '' diye bir söz vardır,ona nazire yaparak ,''Yeni ev bavul sıkıntısını alır,bavulda yaşamak baki kalır'' sözü aklıma geldi ve kendimi zorlayarak yerleşik hayata geçtim sonunda.Bazen kendi kendime diyorum ki ; bilim senin neyine ,yan dal senin neyine ,otur yerine iç biranı... Bazen de tam tersini. İki dirhem bir nefes canım var onu da ne yapacağımı bilemedim.Dirhem her nekadar ağırlık ölçüsü olsa da acıyı da çok güzel tarif ediyor.En güzelini Karacaoğlan söylemiş:''Ölüm ile ayrılığı tartmışlar,elli dirhem fazla gelmiş ayrılık.''İki gün önce bir meslektaşımızı daha katlettiler .İnsanlığın yok olduğu memleketimizde ,her iki acıyı bir kez daha yaşadık.Kimin tesellisi bu acıları telafi edebilir? Sebepsiz ölümler ,telafisiz acılar ülkesiyiz maalesef ...
Önümüzde yine bir seçim ,seçimden seçime umut besleyerek ömür mü tüketiyoruz ,yoksa bir umut var mı gerçekten...
(not: 1 dirhem= 3.2 gram= 16 adet keçi boynuzu çekirdeği)