Dönüş yolunda herzamanki gibi ford transitin en arka sol taraftaki cam kenarı koltuğuna geçtim ,kulaklığımı taktım .Bahar kendini göstermiş ,Araban ovası yemyeşil ,ağaç dallarını beyaz ,pembe çicekler basmış, tabiata hayranlık duymamak elde değil ...
Aylık internet kotamı telefondan dizi ve ameliyat videoları izleyerek hemen doldurduğum için görüntü ve ses videolarını açamıyorum ,yolda da radyo çekmiyor, mecburen daha önce telefona indirdiğim iki şarkıyı dinledim yol boyunca .Aklıma bir şekilde gelip zamanında indirdiğim iki şarkı .Birisi İbrahim Tatlıses'ten '' Urfalıyam Dağlıyam'',diğeri de gecenin bir yarısı ders çalışırken radyo eksen den dinleyip bulduğum Lana Del Rey'den '' Blue Jeans''.
Lana Del Rey dinlediğim kısımlarda ,arada bir yazılarını okuduğum prof .dr Süleyman Engin Akhan'ın yazdıklarını okuyordum .(öğrenciliğimden tanıyorum ,istanbul tıp fakültesi'nden hocamız olur kendisi).Bir yazısına özellikle takıldım ,zamanın idol kadınlarından ,benim de çok beğendiğim Audrey Hepburn'un fotografını görünce özellikle okudum.''Seksilik nedir ,ne değildir''.Yazının tamamına burdan ulaşabilirsiniz ,diğer yazıları da herkese açık.
Hazır 8 mart Dünya Kadınlar Günü 'de yeni geçmişken konu cuk diye oturdu.Maalesef cinselliğin tabu olduğu ,kapalı kapılar ardında kulaktan dolma şeylerle öğrenildiği ülkemizde kadınlar da cinsel obje olmaktan kurtulamıyor .Yazıya bakılacak olursa,sürekli televizyonlarda olan ,manşetlerden inmeyen sözüm ona bilinçli kadınların seksilikten anladıklarına bakılırsa, vay diğer kadınların haline .Bu tipleri mizah dergilerindeki karikatürlerdeki gibi bir kamyonun damperine toplayıp ,götürüp şehirin dışına bırakmak lazım galiba.
Süleyman Hoca biraz da mizah yaparak Audrey Hepburn 'u seksi ilan edip ,seksiliği onun sözleriyle tanımlamış .''Seksi olarak nitelendirilenlerden çok daha fazla seksi eylem var. Benim, kadınsılığımı kanıtlamak için, yatak odasına ihtiyacım yok. Ağaçtan elma toplarken veya yağmurda ıslanırken çok daha seksi olabilirim.''
Hocaya katılmamak elde değil galiba ,zarif,güzel bir Hepburn posteri duvarda gerçekten çok hoş duruyor. En çok çoğaltılan portre posterlerden biridir herhalde Ernesto Che Guevera'dan sonra tabiki.
Tesadüftür ki bu yazıyı okurken dinlediğim şarkıda bir başka gençlik idolu James DEAN 'in adı geçiyordu .
İkisi de dönemlerinin yıldızları,ikisi de oscar adayı ,ikisine de sigara yakışıyor.Mad men zamanları olsa gerek.Sigara kullanmıyorum ,sevmiyorum da ama kimi zamanlar heves uyandırabiliyor .Zaten alışkanlık da böyle başlıyor galiba.Hele bir de Wong Kar Wai'nin '' in the mood for love '' ı var ki biraz meyilliysen o görüntülerle kesin başlarsın.O da başka günün konusu olsun çok daldan dala oldu ....
Yarın zor bir gün olacak kapatayım biraz gözlerimi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder