12 Mayıs 2013 Pazar

''Z'' İle başlayan beş harfli hayvan?

Mart ayı dert ayı,Nisan ayı yağmur ayı,Mayıs ayı halas ayı....

Bu haftaki icap gecelerim plasenta toplamakla geçti.İki gece üstüste  doğum sonrası plasentası ayrılmayan kadınlar için çağırdılar,iki gece de deli gibi yağmur yağıyordu ve iki gece de hiç sevmediğim işi yapmak zorunda kaldım ,elle halas yaptım.Birinde yetmedi, içeride bir miktar plasenta kaldı bumm küretaj (rahim içinin büyük küretlerle kazınarak kalan parçaların çıkarılması) yapmak zorunda kaldım.Üçüncü bir kez ayrılmayan bir plasenta için çağırsalardı ''neden ayrılmıyorsun kardeşim ?hani sen kendiliğinden ayrılıyordun .'' Diyerek plasentayı zarlarıyla alıp kafama geçirebilirdim.(benim hunim de plasenta)

Zamanında plasenta başında çok beklemişliğim vardır.Asistanlığımın ilk yıllarında bir gece kıdemlim doğurmak üzere olan bir kadını bana teslim etti ve gitti ,muayene ettim, kadının doğurmasına en az bir saat vardı daha .Doğum salonunda ben ,gebe kadın ,doğumhanenin loş ışıkları ve masa başında ''Z yle başlayan beş harfli hayvan''şeklinde, sesli düşünerek bulmaca çözmeye çalışan doğumhane sekreteri başbaşa kaldık.(Herzaman olduğu gibi) Sağ kulağımda Z yle başlayan beş harfli  hayvan sol kulağımda yöresel bir çığlık ,sabır taşının çatlamasına ramak kala zor bela doğurttuk kadını,bebek bakımını yaptıktan sonra tekrar kadının başına gittim .''Neyi bekliyoruz kalkmayacak mıyım?'' dedi.Ben de plasentayı kastederek  ''eşinin çıkmasını bekliyoruz ondan sonra kaldıracağız'' dedim .''Ha tamam o zaman eşim yukarı gelsin ondan sonra kaldırın ,bebeğin elbiselerini getirmesini de söyleyin '' diyerek gecenin esprisini yaptı ama farkında değildi....

Bu hafta sonu malum anneler günüydü .Ben de birçok plan yaparak zar zor icap izini aldım hafta sonu için.Hastaneden çıkıp  Gaziantep minibüsüne  bindim .Sabah bir hasta görmüştüm poliklinikte ,''aslında biz diğer doktorun hastasıyız ama o yok  bizim durumumuz acil bakar mısınız?'' diye sordular ben de baktım.Hafif kanaması vardı ,sekiz haftalık gebelik olduğunu ama kalp atışlarının olmadığını kürtaj olması gerektiğini anlattım,pek inanmadılar o zaman kendisi düşsün deyip gittiler ,diğer doktoru bekleyeceklerini tahmin ettim ,hafif gergin bir ortam da oluştu aramızda .Diğer doktor ne dedi bilmiyorum ama minibüste karşılaştık ,tek boş yer benim yanımdı önce bir tereddüt ettiler oturalım mı diye ben de biraz rahatsız oldum, ineyim diye içimden geçirdim ama son minibüstü inmedim onlarda köylerine gitmek zorundaydı galiba mecburen yanıma oturdular.Küçük yerlerin de böyle bir tarafı var işte toplu taşıma araçlarında ,sokakta ister istemez hastalarla çok sık karşılaşıyorsunuz .Selam verdiler ben de selam verdim,biraz domates biraz da biber almışlardı köye dönerken ,biraz da üzüldüm hallerine ilk gebelik olduğu için kabullenememişlerdi durumu.''Ne yaptınız'' diye sordum.''hocam bişey yapmadık öyle köye dönüyoruz.'' dediler.Ben de durumu ayrıntılı bir şekilde tekrar anlattım ,evde düşük yapabileceğini, kanaması olabileceğini anlattım ,dikkatli olmasını söyledim.Eğer birşey olmazsa pazartesi hastaneye gelmelerini tembih ettim,kendi durumları için üzüldüler ama sanırım ilgilendiğim için de biraz rahatladılar .Köyde çiftçilikle uğraşıyordu genç çift ,''fıstık ,buğday ,birkaç tane de ineğimiz var '' dediler .İnerken beni evlerine davet ettiler,ben de teşekkür ettim ,vedalaştık.

Annemi fırat nehri kenarına götürüp güzel bi yemek yemeyi planlamıştım .Tam yola çıktık bir dolu bastırdı ,hayatımda ilk defa böyle birşey gördüm herbiri cevizden daha büyük tüm arabaların camlarını kırdı,bizimki de kırıldı, yol yakınken geri dönmek zorunda kaldık,tüm planlarım suya düştü
Tekrar eve döndük .Ben de anneme evde yemek yaptım,bu seneyi de böyle geçirdik...

Anneler günü de kana bulandı.Reyhanlı'da kim bilir kaç anne ciğerini toprağa gömdü,kaç çocuk  annesinin ardından gözyaşlarına boğuldu.Televizyonlar ise bilmem kaç kişinin ne kadar kısa sürede gözaltına alındığını söyleyerek birbirine teşekkür eden insanlarla dolu .Peki ya bu canların hesabını kim verecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder